KALP KRİZİ HİKAYEM

KRİZ UYARILARI


MİDE AĞRILARI

İş hayatımızın en sıkıntılı günlerindeydik. Aniden bir mide ağrısı başladı. Sıradan ağrı ilaçları işe yaramadı. Zorunlu olarak Cibalgine damla kullandım. Biraz rahatlamıştım. Ancak etkisi geçtikten sonra gene başladı. Damlayla idare ettim.

Ağrılar günlük olarak devam ediyordu. Zaman zaman da dayamılmaz boyutlara ulaşıyordu. Çare olarak, tavsiye üzerine Famodin hap kullanmaya başladım. Akşamları yatarken bir tane... Olay hafiflemişti. Bir kutuyu bitirdikten sonra ilacı kestim.

Bir hafta kadar sonra gene ağrılar başladı. Midemde ne yanma ne gastrit ne de ülser vardı. Çok yemek yiyen biri de değildim. Neyin nesiydi bu ağrılar bir anlam veremiyordum. Gene Famodin'e başladım. Ağrılar kesildi. İkinci kutuyu da bitirdikten sonra bir daha tekrar etnedi. Mesele her ne idiyse halletmenin mutluluğunu yaşıyordum.

KUSMA VE İSHAL

Aradan bir ay kadar bir zaman geçmişti. Akşam yemeğinde ailece balık yemiştik. Yemekten bir saat kadar sonra aniden midem bulandı. Şiddeti gittikçe arttı. Lavaboya koştum. Bir yandan çıkartıyor bir yandan ishalle uğraşıyordum. Zehirlenme gibi bir olay diye düşündüm. Fakat ailede benden başka etkilenen olmamıştı. Herhalde bşir tane bayat balık bana rast geldi dedim. 

İshal ve kusma öyle şiddetliydi ki, hangisine yetişeceğimi bilemiyordum. Biraz sonra bir baygınlık hissi başladı. Fazla vaktim kalmadığını hissederek yakındaki yatağa doğru fırladım ve kendimi attım.

Gözlerimi açtığımda yerdeydim. Meğer yatağa ulaşamadan kendimden geçmiş, yere düşmüşüm. Etrafımda ailem toplanmış, komşular gelmiş, iki de ambülans görevlisi... Beni sedyeye yerleştirip en yakın hastaneye götürdüler. 

Hastanede serum bağlandı. Kısa sürede rahatlamıştım. Derin bir uykuya dalmışım. Bir veya bir buçuk saat kadar uyumuşum. Uyandığımda kendimi iyi hissettim ve eve döndük. 

BİLEK AĞRISI

Ne kadar zaman geçti tam hatırlamıyorum ama birkaç ay olsa gerek, gece sabaha karşı uykumda sağ el bileğimin ağrısıyla uyandım. Kolumu biçimsiz tuttuğuma hükmettim. On dakika kadar bir zaman içinde ağrı geçti, uykuya daldım. 

Sabah uyandığımda bir şeyim yoktu. Kalp krizi işareti olabileceğini düşündümse de üstünde durmadım. Zira kalple ilgili olsaydı sol kolum ağrırdı diye düşündüm. Fakat bu sefer doktora gitmenin yararlı olacağını düşünerek yakın bir hastaneye gittim. Dahiliyeci muayene ettikten sonra bir şey bulamadı ve bana hastanelerinde kalp bölümü olmadığını söyleyerek Siyami Ersek kalp hastanesine gitmemi önerdi. 

Basiretim bağlanmış olacak ki, "Bir şeyim kalmadı" diyerek ailemin ısrarına rağmen eve geldim.

TEKRARLAYAN BİLEK AĞRISI

On beş gün kadar sonra (15.01.2011), sabaha karşı erkenden gene sağ elimdeki bilek ağrısıyla uyandım. Kızım da erken uyanmıştı. Kalktım ve sohbete başladık. Fakat bu sefer ağrı geçmiyor, gittikçe şiddetleniyordu. kızımın önerisiyle ambülans çağırmayı kabul ettim.

Ambülans bir türlü adresimizi bulamıyordu. Oldukça gecikti. İki hafta kadar önce gelmiş olan ambülans evi bulamıyordu. neticede geldi. iki eleman gayet sakin ve yavaş elektroyu çantadan çıkardılar. oyalana oyalana kablolarını düzenlediler. Sonra ölçüm yaptılar. Arkadan bir daha...

"Evet, kalp krizi geçiriyorsunuz" dedikten sonra aynı sakinlikle aletlerini topladılar. Sanki nezleli hastaya bakıyorlar.

Orada film kopmuş. Aşağı katta sedyeyle ambülansa binişimi hatırlıyorum, sonra da hastane kapısından girişteki tabelayı... Orada gene film kopmuş.

Hastane Siyami Ersek... Sonradan öğrendiğim kadarıyla giriş ve kayıt işlemleri oldukça uzun sürmüş. Bu arada nasıl olduğumu anlamak için ailem bana sorular soruyor ve gayet makul cevaplar alıyorlarmış. oysa ben hiçbir şey hatırlamıyorum

Gözlerimi açtığımda ameliyathanede doktor ter içerisinde ekrana bakıyor elindeki kataterle stendi yerleştirmek için uğraşıyor "Hadi gir, hadi beee" diye kıvranıyordu.

Orada gene film kopmuş olmalı ki yoğun bakım servisinde gözümü açtım. Sonrası olağan günler olarak geçti.

İleriki günlerde doktorla konuştuğumda, stendi son dakikada yerleştirdiğini öğrendim. "Biraz daha geç kalınsaydı ne olurdu" soruma "Ölüm gibi, felç kalma gibi her şey olabilirdi" dediğini hiç unutamıyorum. Gerek ambülans gerekse hastane girişinde o kadar çok zaman kaybedilmişti ki... Ömrüm varmış.

Doktorum; Uzman Doktor Dilaver Öz'e müteşekkirim. Bütün benliğiyle canhıraş savaştı ve beni ölümden döndürdü. Allah razı olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder